27 Aralık 2016 Salı

Satır Arası Mim #2

Tatlılık abidesi   Maryslife beni  Mimlemişşşşşş:)

Bana da bu güzel davete katılmak düşer elbette :)

Kısaca bilmeyenler için bahsetmek istiyorum öncelikle,
Mim nedir? Amacı nedir ?
 Blogsal bir terim olarak düşünürsek bloggerlar arasında  paylaşım ,paslaşma diyebilirim.
Bir konu hakkında yazı yazılır ve o konu üzerinde fikirleri merak edilen bloggerlar etiketlenerek davet edilir.

Mimi başlatan arkadaş Satır Arası olmuş..Kendisi anladığım kadarıyla mimleriyle meşhur bir arkadaşmış..
'Yeni insanlara ulaşıp tanışmayı hedeflerken ,bu mimin amacı biraz okuyana yazarı tanıtmak olacak ' diyerek yola çıkmış..

Bakalım şimdi neler varmış bu mimde:)



  1. Kendini Nasıl Bir Blogger Olarak Görüyorsun ?
Kendimi, kendi halimde bir blogger olarak görüyorum.
Canımın istediği zamanlarda istediğim ( her telden ) yazı girebildiğim , yazılarını severek okuduğum blogger arkadaşlarımın olduğu güzel bir sığınak olan evim yani blogumun ev sahibesiyim..EV sahipleri  konuklarını en iyi şekilde ağırlamak ister bende elimden geldikçe  bana konuk olan arkadaşlarımı sıkmadan ,ilgilerini çekebiliecek yazılara hazırlamaya çalışıyorum. Deniz sever bir bloggerım bunu da misafirlerime huzur vermesi adına kullanmayı seviyorum.

  1. Blogger’da Yapacaklarının Ne Kadarını Yapabildin? Aklında Neler Var Bahseder Misin?
Beni ilk blog açtığım güne götürdü bu soru:)
Nasıl bir hevesle açmıştım. Ne yapacağımı da tam bilemiyordum.Bir çok arkadaşım bana çok destek oldu o sıralar.
İlk açtığım zamanlar sevgili Zeynep Deneyen Bayan ın çok yardımları oldu.Daha isimlerini çok hatırlayamadığım arkadaşlar sağolsunlar bana hep mesaj atarak destek olmuşlardı.Sevgili Kelebek ise ,(KelebekEtkisi39 ) yine ilk sahte  barkod olabilecek bir ürünmle ilgili desteklerini esirgemedi. Kendisinden çok şey öğrendim yazılarını ilgiyle takip ederken, ve öğreniyorumda hala..
ve tatlı arkadaşım Tuğba Leydi Blog çok fazla destek oldu bana.Bilmediğim bir çok şeyi ondan öğrendim.İlk Bumerang reklamımı onun sayesinde aldım mesela.. Kategori oluşturmada çok yardımı oldu..Daha birçok şey..
Sorudan uzaklaşmış gibi görünsemde aslında sorunun ta kendisi ,Ne kadar çok yol katetmişim güzel arkadaşlarım sayesinde..
Ama daha sonu görülmeyen bir yol var önümde...Her geçen gün yeni hedefler  oluşuyor aklımda...Son yeniliklerim yine sevgili Kelebeğe konuk yazar olduğum ( Buradan ulaşabilirsiniz )
'Anı Köşesi '
Sağolsun beni kırmadı ve bir anı da bana yazdı ( buradan ulaşabilirsiniz )
Ve eğer sizde severseniz bu köşeyi ,konuk yazar olabilecek arkadaşarımdan anı mailleri bekliyorum (sisterella.blog35@gmail.com)

  1. Yazıların Arasında En Başarılı Gördüğün Ve Bunu da Okumalılar Dediğin İki Yazın ?
Şimdiye kadar 500 küsür okuma alan Renkli lensler hakkındaki yazım.Çünkü lens kullanımı hakkında bilgisi olmayan kullanmak isteyen ama cesaret edemeyen çok arkadaşım oldu. Bu yazının da güzel fikir edinebilecekleri şekilde olduğunu düşünüyorum.
Diğer bir yazım ise kendimden bir kesit olan, 
mavi huydur bende yazım...Neden maviyi severim biraz açıkladım...

Umarım keyifle okumuşsunuzdur.
Çok teşekkür ediyorum tatlı arkadaşım 
maryslife 'e bu güzel daveti için. 

Kendisinin mim yazısını buradan okuyabilirsiniz.



Blogumu sevdiyseniz ve sormak istediğiniz herşey için bana buradan ve 
aktif instaram adresim TIK TIK den ulaşabilirsiniz... 



Öncelikle katılmak isteyen herkes davetlimdir.
Bende fikirlerini merak ettiğim arkadaşlarımı bu Mime davet ediyorum :)





20 Aralık 2016 Salı

BİR GARİP TATİL HİKAYESİ- ( Konuk yazar)


Merhabalar... Blogumda yeni  bir köşe yayınlamaya başlıyorum.
ANI' LAR ...
Sevgili  KelebekEtkisi39 yeni anılar konulu köşesinde yazmaya başladı ve ben ilk misafir konuk olarak yazdım kendisine..
Bu köşeyi biz çok sevdik.Umarım sizlerde seversiniz.
Bu köşede bazı blogları tanıtacağım ve onları anıları ile bloguma misafir edeceğim.Bu anılar bazen eğlenceli, bazen üzücü  bazen de  hayatın içinden unutulmayacak anıları olacak.Eğer sizde bloguma misafir olup bir anınızı paylaşmak isterseniz çok mutlu olurum.Bana  sisterella.blog35@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

İlk konuğum beni kırmayan sevgili KelebekEtkisi oldu..
Kendisini eminim ki çoğunuz tanıyor ve ilgiyle takip ediyorsunuzdur. Çünkü uzun zamandır bu işi hakkıyla ,emeğiyle ve çok severek yapan bir arkadaşım. 

'Yarattığın dünya ,yaşadığın dünyadır' 
diyerek karşılıyor blog misafirlerini.. 

Bakalım bize açtığı dünyasında ki,  bu anısına yolculuk yapalım, Kelebeğin dünyasını keşfedelim
 ne dersiniz ?
Sisterella , keyifli okumalar diler :)





BİR GARİP TATİL HİKAYESİ


Selamlar bugün çok özel bir bloga konuk oluyorum;sevgili Sisterellanın özenle ilgilendiği bu mavi dünyasına konuk olmak ve yepyeni okuyuculara seslenmek gerçekten beni çok mutlu ediyor.Bugün sizlerle ne hakkında konuşayım diye düşünürken aklıma başımdan geçen gerçekten korkunç bir tatil geldi.Ama baştan uyarmam gerek hepimiz insanız ve bazen çok kötü olabiliyoruz umarım beni çok sert yargılamazsınız çünkü olayları bütün gerçekliğiyle anlatmak istiyorum.

Evet gelelim hikayemize keyifli okumalar.

Efendim bundan 6 yıl kadar önce tüm evde tadilat yaptırmaya karar vermiştik.Ama öyle her şeyi değiştirecektik.Kapılar,pencereler,boya,kırık dökükler,elektrik prizlerine kadar her şeyi...15 tatil sırasında ancak işçilerle anlaşabilmişti eşim çünkü yaz boyunca çok fazla işleri vardı ve ev işi onlara göre çok küçük bir işti.Neyse eşim her şeyi ayarladı,halıları yıkmaya yolladık yepyeni eşyalar gelecekti tadilat bitince.Ama bir sorun vardı.Biz nerede kalacaktık tüm bu işler olduğu sırada?

Eşim hemen çareyi buldu"Mecbur annemlerde kalacağız."Başımdan aşağı kaynar sular döküldü."Kusura bakma annende kalıpta durmadan temizlik yapamam.Benim bir on beş tatilim var.Ben İstanbul'a halamın yanına gideceğim.Sende işleri hallettir.Ben tatil yapacağım."diye cırladım.Aslında son derece sert olan eşim hiç sesini çıkarmadı.Ve kuzu kuzu uçak biletimizi aldı.Kızım o zamanlar sadece 3 yaşındaydı.

Kayınvalidemi çok severim aslında kadıncağız az önce hastayım diye bir sürü yemek yapıp yollamış bana ama şu var ki acayip temizlik hastası eltimle birlikte neredeyse sokakları bile temizleyecekler.Ne zaman gitse koltuklar havada oturacak yer yok ve büyük temizlik yapılıyor.Bense bu kadar fazla temilik yapmayı sevmiyorum ne yazık ki.Of şimdi kayınvalidesine hainlik yapan gelinin başına gelenleri okuyun bakalım.Çok elem verici.

Halama hep yazları gidiyordum.Ve benim gideceğim sıra bir kar vardı ki sormayın.Evin sıcak oluyor değil mi dedim.Evet dedi.Neyse İstanbula bir indik maşallah bizim buradan beter bir kar,trafik,hengame.Hemen eve gidelim bari dedik.Zar zor ulaşabildik.Halam o zamanlar Tuzla da oturuyordu.İstanbul bile sayılmaz dimi?

Eve geldik sağ salim.Biz aşırı sıcak sever insanlarız evimiz o kadar sıcak olur ki gece yatılmaz.Eşim ısınmamız için hiç bir masraftan kaçınmaz ve halamın evet sıcak dediği bizim evin yarısının yarısı bile değildi.Donduk yani doğalgaz sobasına yapışık bir vaziyette kaldık kızımla.Günlerce evi bırakın odanın dışına çıkamadık. Bu arada annem arayıp bizede gelin diye tutturdu.İstanbula yakın oturuyorlar ama o kadar berbattı ki hava hiç gözüm yemedi.Zaten televizyonlar yolda kalan araçları gösterip duruyordu.Bizim şansımıza kar,kış,kıyamet almış götürmüştü İstanbulu.
O sırada İzmitte oturan görümcem aradı.Bize de gelin dedi.Ay onla da hiç anlaşamam,kibarca inşallah bakalım olursa neden olmasın dedim.Sonra kayınvalidem aradı.Görümceme gitmemi istiyormuş."Hava çok kötü düzelirse giderim"dedim.3 yaşındaki çocukla nasıl gideyim ben onca yolu çok görmek isteyen gelir alır yani.Sonra kayınvalidem bakmış ki ben onun lafını dinlemiyorum.Eşimi aramış talimatı vermiş.Eşim aradı kesinlikle gideceksin dedi.O kadar sinir oldum ki.

Sonra görümcem aradı trenle gelmemi söyledi.Hiç uğraşamam valla dedim.Ben buradan taksiye atlar otobüs,minibüsle falan gelirim.Neyse o soğukda istemeye istemeye otobüslerin kalktığı yere gittik.Dediler ki tam İzmitin içinden geçmiyor ama gişelere yakın yerde indiriyoruz.Tamam yani gelsin alsınlar diye düşündüm.

Neyse bindik minübüse adam bizi tam E5 in kenarında indirdi fakat abla nolur dikkatli ol demeyi de ihmal etmedi.Ben nasılsa alacaklar diye hiç sorun etmedim.İndim minübüsten etrafta koca koca kamyon tırlardan başka bişe yok.Bayağı bi uzakta gişeleri gördüm.Kızımın yolun diğer tarafına aldım yürümeye başladık.Ama bir taraftan ağlıyorum kamyonlar o kadar yakından geçiyor ki nerdeyse bana çarpacak,ayağımda topuklu ayakkabılar,bir elimde kızım,diğer elimde bavulum ve almaya gelen kimse yok.Bir taksi görsem bineceğim ama hep kamyon,tır.Kızımın yanı uçurum gibi,çocuk bir ağlasa düşeceğiz oraya ya da bir araç çarpacak o kadar küçük bir alandayız yani.Etraf kar ve zor yürüyoruz.O gişelere ulaşana kadar 15 dakika kadar yürüdük ve dualar ede ede,ağlaya ağlaya.Verilmiş sadakam varmış ki çocuğum sesini çıkarmadan yürüdü yanımda.Korkunçtu hiç unutamıyorum.

Neyse gişelere bir ulaştık ben taksi tutmayı planlıyordum ama bir baktım görümcem orada.Bir kızdım para vermemek için karşı tarafa geçmemişler gişelerin arkasında beklemişler.Tabii benim tepem attı ve bir hafta boyunca hiç hoş vakitler geçirmedik.Neyseki evi halamlara göre sıcaktı ama ben bir kere gıcık kapmıştım.Küçücük çocukla o yaşadığım zorlukları hiç unutamıyorum.Orada sadece 2 gün kalacaktım ama kızım müthiş hasta oldu ve kalışımız biraz uzadı.

Sonra kızım iyileşti ve orada kalışımız bitti ,bu sefer trenle geri döndük Tuzlaya.Hakikaten trenle çok daha rahat gittik.Ama benim dik kafalığım yüzünden gelişte treni kullanmamıştım tabii.

Neyse İstanbul tatilinin geri kalanını doğalgaz sobasına yapışık vaziyette ve üşüyerek geçirdik.Sıcacık evimi,evde ince şeyler giyişimi çok fazla özlemiştim.Ne bu ya tatil mi yani.Rezaletti.Dönüş vaktimizi iple çekerken hala yolların berbat olduğunu izliyorduk haberlerde.Dışarı burnumuzu bile uzatamıyorduk.

Neyseki dönüş vakti geldi çattı.Halamın eşi 4 saat önceden Sabiha Gökçen Havalanına gidelim dedi."Ya dedim ne kadar yolki 20 dakikada orda oluyoruz 2 saat önceden çıkarız evden,taksi tutarız."Adamcağız bir şey demedi.

Uçağın kalkmasına 2saat varken evden çıktık az ilerdeki taksi durağına gittik ve banko adam bütün taksilerin yolda kaldığını söyledi.Biraz daha ilerdeki bir taksi durağına gitmeye karar verdik.Yolda yürürken kızımın elindeki sallanan küçük çantaya bir köpek saldırdı.Kızım çıldırdı.Köpek çantayı alıp kaçtı.Zavallım soğuktan içinde yemek var sanıyordu galiba.Kızım şoku çok zor atlattı sonra ilerde çantayı bulduk.Köpek yemek olmadığını anlayınca bırakmış çantayı.

Takis durağına geldik ve aynı cevabı aldık hiç bir yerde taksi yok.Hepsi yollarda kalmış.Nasıl koca şehir burası ya bir kar yağınca her şey felç ve ben eve dönmek istiyorum.Artık bir dakika bile burada kalamazdım.Ağlamaya başladım ben gitmeliyim buradan napacağız.Ama hiç bir yerde taksi yok ve uçak gitmek üzere.Halamlar zaten yaşlı insanlar onlarda ne yapacaklarını bilemedi.İnsan zor durumda kalınca hemen bütün çareleri kullanıyor.Taksi durağının arkasında bir lokanta vardı.,İçeri daldım ağlayarak uçağımın kaçmak üzere olduğunu ve birinin beni götürmesini istedim.

Neyseki bir adam çıktı depomu doldurursanız götürürüm,yaşlılarıda geri gelirken getiririm dedi.Nasıl sevindim ve kabul ettim.Taksiden biraz pahalıya gelmişti ama mühim değildi yeter ki buradan gideyim.Bu arada yaşadığım yerin değerini de çok iyi anladım.Doğuda oturuyorum.Tamam kar,kış,soğuk ama her taraf sımsıcaktır.Ve ben sokağa çıksam herhangi birinden yardım istesem para mara almadan sonuna kadar yardım eder.

Havaalanına ulaştık.Adam sağolsun bavulumu taşımama bile yardım etti.Bileti onaylatmaya gittik ama koşarak uçağın kalkmasına yarım saatten az zaman vardı.Biletimi alan görevli baktı ve dediki"Uçağın kapıları kapandı."Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Ağlamaya başladım ve birazda yalvardım yani.Bu uçağa binmek zorundaydım yarın nasıl geri gelirdim tekrar hiç bilmiyordum.Allahtan görevli erkekti bir bayan olsa asla bu iyiliği yapmazdı.Hemen uçağa haber verdi ve beni uçağa aldılar.

Uçağa bindiğimde yanımda oturan bayanın 3 kere uçağının iptal edildiğini duydum.Dua etmeye başladım inşallah iptal olmaz diye neyseki olmadı ve memleketime geri geldim.

Ben tadilat bitmiştir ve evi temizlerim diye umuyorken geldiğimde eşimi çıldırmış vaziyette buldum.Kimse verdiği sözleri yapmamış ve tadilat yarısına bile gelmemişti.Halılar yıkmadan dönmüş ve toz toprağın arasında duruyordu.Bütün tadilatın bitmesi bir onbeş günü daha buldu.Ama takılan kapıların kırık olduğunu farkettik ve onların yenilerinin gelmesi falan bir ay sürdü.Ve biz bu esnada naptık kayınvalidemde kaldık tabiiki.Olsun sıcak bir evde temizlik dolu günlerle bir ay geçirdim.Gayette huzurluydum doğrusu.

Bütün işler bittiğinde evi temizlemek için geldikki halılarım açılmadığı için küflenmiş.Hemen halıcıyı aradım tekrar yıkanması gerektiğini yoksa küflerin halıyı delik delik yapacağını söyledi.Tekrar yıkattık ve çok zorda olsa evi düzenledik.Temizlik bir hafta kadar sürdü.Çünkü evde değişmedik hiç bir yer kalmamıştı.Mutfak dolapları,banyo dolapları,yeni eşyalar falan bizi bitirdi.

O günden sonra 15 tatilde asla hiç bir yere gitmedim.Ben işte bu yüzden sadece yazları gezmeyi severim.Kışın sıcacık evimde kalmak en büyük lüks benim için.Evim evim güzel evim....




8 Haziran 2016 Çarşamba

Kolay çilekli Dondurma :)

Arkadaşlar 
merhaba..Bugün bu pratik doğal ve sağlikli kolay cok cok kolay dondurmanın tarifini instagram da da paylaştım. Ama burada da yenilemek istedim..harika pratikkk bir dondurma tarifi..Ben daha once süt ile yapiyordum. Bu kez yeni tarife göre yaptim. Coook cook begendik super oldu organik dondurmamiz :) ben cesitli meyveler ile geliştirerek bu tarifi daha neler yaparim acaba :)) ilk sırada muz ve karadut var :)simdi tarifi yaziyoruum hangi meyveniz varsa hemen kalkin derim yazin sicaginda ,iftarda sahurda her turlu icinizi ferahlatacak bir lezzet oldu. ~~~Tarif ~~~
İki bardak dondrulmus cilek ( istenilen meyve olur bence ) 
Yarim bardak yogurt.
2 kasik bal 
İstege gore ben limon siktim biraz . 
Dondurulmus cilekleri yogurt ve bal ile mikserde cirptim. Bi kac damla limon sıkıp ,dondurma kaplarima koyup dondurdum... Bir kac saat sonra hemeye hazir oldu :)
Kaliplarimi soran.aarkadaslar icin ikea dan almistim. Ama kalip.olmasi sart degil, cuplara yapip kasik.ile servis yapabilirsiniz. Ama tabiki kalipli.kismi cok.eglenceli :)
Denerseniz bende gormek isterim tariflerinizi ,bakalim ne yenilikler olacak.. Simdiden deneyenlere afiyet olsun..














10 Mart 2016 Perşembe

Kivi Maskesi

.

Arkadaşlar merhaba..Az önce uyguladığım ve belirli aralıklarla yaptığım bu kolay maskeden bahsetmek istiyorum size.


1 adet kivi ile kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Öncelikle kabuklarını soydum ve kabuklarını  bir çok meyvede yaptığım gibi yüzüme sürdüm :) kiviyi ise bir kaba rendeledim.püre halinde ki kiviyi yüzüme sürdüm ve üzerine kağıt maskemi geçirdim dökülmemesi için sabitlemesi için.
10 dakika beklettim ve yüzümü yıkadım. Sonuç mu? hala gergin bir yüz :) inanılmaz gerginleştiriyor bunu çok seviyorum:) ve asıl önemlisi gelelim faydalrına ,
-- Bakterileri temizleme özelliği var bu da cilt için temizlemede oldukça önemli.
--cildi canlandırıyor ve vitaminler ile besliyor. ( bu arada c vitamini deposu kiviyi sürekli tüketmekte gerekiyor)
---gözenekleri sıkılaştırıyor.Doğal  tonik görevi bir nevi..
---hassas cilt yapısına sahip olanların fazla bekletmesini önermiyorum sadece kabukları ile silmeleri 3-4 dakika sonra yıkamaları daha etkili olur.yoksa cilt tahriş olabilir yoğun etken içeren bir meyve sonuçta..
Hepimizin cildi birbirinden farklı özellikte olduğu için uygulamayı da ona göre ayarlayabilirsiniz.. Benim cildim normal ve 10 dakika tutmam yetiyor.Bazı ciltlerin  vitaminleri ve mineralleri emebilme oranı hızlıyken bazı ciltler yavaş olabiliyor.Yağlı ve kalın bir cilt tipine sahipseniz vitamin emilimi daha zor olur ve ölü deri katmanı bu cilt tiplerinde daha fazladır.O yüzden etkili ürünleri birlikte kullanmakta fayda olduğunu  ve cilt bakımının daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Daha önce denediyseniz yorumlarınızı merak ediyorum sizinde. İlkkez deneyecek olanlarda sonuçları paylaşırsa çok mutlu olurum... 
İyi geceler :)
Sevgiler...

29 Şubat 2016 Pazartesi

Hoşgeldin Mart..

Günaydın... 
Yepyeni bir aya, Marta Merhaba :)
Öyle güzel şeyler olsun ki mart ayında hayatımızda , 2016 denilince  Mart ile başladı diyelim...
Bahar tadında bir sabaha uyanmak çok güzel.. 
Ağaçların artık çiçek açtığı, hatta korkulu rüyalarımın başladığı kelebeklerin çıkması  bile heyecan verici :)
 ( laf aramızda kelebek fobim var benim:)  )
Ama en guzeli kuşlar... 
Çok seviyorum.. 
Şunun tatlılığı..resmen poz verdi her fotoğraf çektiğimde.
Bu arada ben en ç,ok leylekleri severim duymasın bu tatlı pelikancık ama onuda çok sevdim..
Musmutluu bir ay diliyorum hepimize...
💐💕🎉😍🙆🏻🌞💝

21 Şubat 2016 Pazar

mavi huydur bende...

Bugün bütün günümü kendime ayırmışken, bloğumdada kişisel olarak kendimden bahsetmek istedim..
Denizi çok sevdiğimi instabloğumu takip edenler az çok bilir..
.Genelde ürünlerimi de  deniz arka planlı fotoğraflamayı çok seviyorum..Hem gün ışığı ,hem sonsuz mavi nasıl güzelleştirmesin ki fotoğrafı..
Ama çekimlerimden bahsetmişken en
güzel çekimlerimi güneş batarken yakalıyorum.
 Öğle saatleri fazla parlatıyor..Ama kisisel cekimler icin de öğle saatleri çok uygun oluyor yeterli günes ışığı güzel netlik veriyor.
 Benim bu fotoğrafım tam günes tepedeyken...
Konu açılmışken merak edenler varsa kısaca paylaşmak istedim bunları da.
Kendime dönecek olursam ,
 'Deniz olmadan yaşamak , bir balığın kıyıya vurması gibi benim için..
Hayatimin bir dönemini Kırklareli de geçirdim..
Orda deniz var, ama yok Gibi :)Yani merkezde yok.
En yakin 2 saat binlerce metre bir dağı geçince ulaşabilinen İgneada..
Ama harika bir yer onu da es geçemeyecegim :)
Kırklareli de iş için yaşadığım o dönem her ay İzmir'e gelir,
 uzun uzun sahil yürüyüşleri yapardım..
Doyamazdım..
Ve her seferinde şükrederdim birkez da İyki İZMİRLİYiM ve İzmir 'de yaşıyorum diye..
Bu anlamda kendimi çok şanslı hissettiğim de doğrudur..

Bazen güzel şeyler zorluklardan sonra gelir derler..

Öyle günlerimde oldu...
Deniz karşımda ayağımı sokamıyordum hasta olduğum dönemde yaklaşık geçen 3 yıl....
Yada,
Denize uzak yaşarken bir dönem duvarlara deniz manzarası çiziyordum bahçenin hayallerimde...

Bazen bazı şeylerin zamanı olduğuna inanırım.
 ve
hayat bazen insanlara ikinci bir şansı daha verir ve bunu farkedebilmek çok önemlidir..

Bu benim ikinci şansım.. 

Farkındalıklarımı  koydum cebime.. 
Fazlalıklarımı attım denize..
Ben ne kadar huzurla bakarsam maviye ,mavide bana okadar huzur veriyor..
Hayat da bu değilmidir zaten??
Sen hangi yöne bakarsan onu görürsün,
Karşındakine ne verirsen onu alırsın...
Ben huzur verdim hep karşılık beklemedim, simdi mavi veriyor bana fazlasıyla verdiklerimi HUZURU...
Maviyle kalın , mavi huydur bende sizden de hic eksik olmasın...
Sevgilerimle...









14 Şubat 2016 Pazar

Zararli maddeler kremlerde...Dikkat

27 ocak itibari ile Saglik bakanliginca yasaklanan bir kimyasal olmus Benziliden Kâfur .. En cok gunes koruyucu kremlerde bulunan ama el ve vucut kremlerindede bulunabiliyormus. Ben hemen el kremlerini kontrol ettim icinde bulunmuyor..sizde kontrol edin kizlar internette ne kadar zararli.bir madde oldugu yaziyor.. Her ne kadar %100 bilincli olamasakta elimizden geldigince boyle okudukca gordukce dikkat edelimm.. Saglik sakaya gelmez..
#makyaj #makeup #kozmetik #dikkat #saglik #krem #elkremi #zararli

sisterella.blog - instagram

Ad

E-posta *

Mesaj *